ANA KURGU; Ay Işığı ve Gizler
Salı 11 Ekim 2022, 22:48
- Oyun Kurucu
Forum Yöneticisi - Rütbe :
GM
Bilinmeyen üzmüyor, bilinmeyen kışkırtmıyor, tavlamıyor. Sorulduğunda bilmek isteyeceğimizi sandığımız birçok şey nihayetinde etkiliyor dengemizi, zihnimizde bir yer kaplıyor. İlgimizi çekiyorsa vaktimizi alıyor, bazen arzularımızda yer ediniyor. Eğer korkunç, tehlikeli ve kontrol edilemez bir şeyler ise bunlar, o zaman kabuslarımızda çıkıyor karşımıza.
Güneş göklerden çekilip de yerini ay ışığına bıraktığında karanlık kuytu köşelerinden çıkıyor bu bilinmeyenlerin bazıları. Güçlüler, tahmin edilemezler. Kontrol edilmeleri pek güç. Kimileriyse bu tehlikeli yanlarını saklıyor ustalıkla, sen yahut ben gibi karışıyorlar topluma. Tanrı bilir ne motivasyonlarla sürdürüyorlar varlıklarını. Dilediklerini yapabiliyorlar ve yüzleşildiğinde basitçe varoluşlarını, yaratılış doğalarını öne sürebiliyorlar. İzlerini de örtmekte pek başarılılar. İşte bu yüzden büyüce dünya yüzyıllar önce verdi kararını onlar hakkında. Varlıklarının gerçekliğini gizlemek istedi, onları kulaktan kulağa anlatılan bir halk masalı kılmak istedi, bilinmez kılmak istedi. Bilinmez kalsalardı toplumu korkutamayacaklardı, gölgelerde kalacak olsalar saflarına birilerini katmak daha güç olacaktı.
Ah, büyüce dünyanın ileri gelenleri ne naifti!
Ay ışığı da bazen yeterince aydınlatabiliyordu gizi.
Öğrendiler.
Vampirler ve kurtlar hep buradalardı işte. Kalabalıklardı, saklanmak ve unutulmak gibi de bir niyetleri yoktu. Büyüce dünyanın ileri gelenleri ve devamında sihir bakanlıkları süreci kontrol altında tutmak umuduyla türlü tedbirler aldı. Büyüsel önlemler aldılar dünyalarını bu yaratıklardan özgür tutmak umuduyla, bir derecede ve bir yere kadar işe yaradı ancak. Savaşmayı ve onların köklerini kurutmayı denediler, bütün taraflar ağıza alınmaz sayılarda kayıplar verdi ancak kimse kazanamadı. Tek çare uzlaşmaktı, bir denge yanılsaması. Nihayetinde bakanlık gizli bir birim kurup bunun üzerinden hem vampirlerle hem de kurtlarla resmi bir diplomatik süreç başlattı. Ancak bu bilgiler gizli tutulacaktı, şartları bu oldu.
Okullarda vampirler mümkün olduğunca tehlikesiz, güçsüz ve yalnız anlatıldı. En az büyücülerin varlığı kadar, sihrin varlığı kadar eski bu ırkın kendi arasında bir yönetim sisteminin olduğu bilgisi bir sır gibi saklandı çoğunluktan. Vampirlerin yönetim konseyi bu gizi bozmamaya söz verdi, karşılığında büyücüler de onların kurtlarla olan savaşına ve insanları avlamasına resmi yollarla müdahale etmeyecekti.
Kurtların varlığı ise bir lanet olarak yansıtıldı. Kurt yanlarının ayda bir baş gösteren bir hastalıktan öte olmadığını, bir büyücüden ya da cadıdan daha farklı olmadığını anlattı okullar öğrencilere. Bu kısım kurt topluluklarının da işine geldi, çoğunluğu büyücü toplumuna karışabiliyor olmak istiyordu, vampirlerin aksine bariz şekilde ayrı kalmak zorunda değillerdi. Bakanlık sözde Büyülü Yaratıklar Dairesi görev tanımını çerçevesinde yüzleşiyordu kurtadam ve kurtkadınlarla oysa gerçekte bu sır gibi saklanan Irksal Diplomasi Dairesi vampirlerin gece konseyi ile olduğu gibi kurtların alfa topluluğuyla da etkileşim halindeydi. Bakanlık kurtların vahşi doğasının kamusal temsilini yumuşattı. Alfalar da kimseyi zorla dönüştürmeyeceklerine ve başına buyruk davranan yalnız kurtlarla da mücadele edeceklerine söz verdi. Kurtlar aslında sihir bakanlığının vampirlere karşı onların yanında durmamasına karşı içerlemiş durumdalardı ancak siyasal dengeyi de bozmak istemediklerine karar verdiler.
Yanılsama yüzyıllar sürdü, bu süreçte sözler büyük ölçüde tutulmuştu. Taraflar çizilen sınırları ilk kimin geçeceğini bekledi sakince. Bütün tarafların sayıları artmaktaydı, kazalar yaşandı, kuyudaki çarşaf gibi gergin suya atılan taşlar gibi bunların yankıları kesilmedi.
Şimdi, bu altüst olmaya hazır dünyaya davet ediyoruz sizi;
Saflara dahil olmaya, gözlemeye, vakti geldiğinde mücadeleye,
Birlikte tanıklık etmeye,
Geceye!
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz